Kist hidatik nedir?
Enfeksiyona yol açan hastalık grubunda yer alan kist hidatik (kistik ekinokokkoz) ülkemizde oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Bir çeşit mikroskobik parazitin (Echinococcus granulosus) yumurtasının genelde kirli sebzeler ve meyveler ile ağızdan alınmasıyla bulaşır. Parazit karaciğere yerleşerek kistler oluşturur.
Kistik hastalık genellikle zaman içinde büyür. Nadiren çevresinde bir kireçlenme olur ve vücut hastalığı kendi kendine yenmiş olur. Ama büyüme arttıkça çevreye bası yaparak çeşitli şikayetlere yol açabilir. Yarattığı gerginlik ile ağrı yapabilir, komşu organlara veya safra yollarına açılabilir, enfekte olabilir ya da gıdaların geçişinde zorluk yaratabilir. Bu gibi şikayetler nedeniyle farkına varılan kist hidatiklerin yanı sıra şans eseri tanı alan kist hidatikler de vardır.
Karaciğer kist hidatiği ne gibi şikayetlere neden olur? Nasıl teşhis edilir?
Kist, karaciğerde bir ya da daha fazla sayıda olabilir. Küçük kistler genellikle şikayete yol açmaz. Nadiren de olsa karın bölgesinde şişkinlik, karnın sağ üst bölgesinde ağrı, mide bulantısı, kusma, tokluk hissi, iştahsızlık, nefes darlığı, sarılık ve yüksek ateş gibi belirtiler görülebilir.
Karaciğer kist hidatiği nasıl teşhis edilir?
Hastalık genellikle başka nedenlerle yapılan ultrason ve tomografiler nedeniyle tanı alır. Kist gözlemlenmesi halinde iyi huylu olup olmadığını anlamak için ultrason, BT ve MR gibi çeşitli görüntüleme tekniklerinden ve kan testlerinden yararlanılır.
Karaciğer kist hidatik nasıl tedavi edilir?
Tedaviden önce hastanın çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Hastalığın standart tedavisi cerrahidir. Cerrahi yöntem ise kistin büyüklüğü, karaciğerdeki yeri, sayısı, komplikasyon olup olmaması gibi durumlara bağlı olarak değişebilir. Bu tedavi seçeneklerini seçerken kistin evresi de çok önemlidir.
Bazı kist hidatiklerin girişimsel radyoloji ile tedavisi mümkündür. Her iki tedavi öncesinde de doktorunuzun belirleyeceği süre çerçevesinde bu kistlere karşı ilaç tedavisi uygulanır. Bu tedavide amaç hastalığın tamamen iyileşmesi değil, radyoloji işlemi veya cerrahi sırasında hastalığın karın içine yayılma olasılığını en aza indirmektir.